Yaşam

Afetlerden korunmak için hangi dualar okunur? Türkçe ve Arapçasıyla afet duaları

Günümüzde yetkililer her ne kadar afetlerin ortaya çıkış nedenlerini ele alan çalışmaları bizlere sunsa da işin özünde Allah (c.c) acizliğimizi ve asıl görevimizin kulluk olduğunu tabiat olayları ile bizlere hatırlatır. Kuran-ı Kerim’de insanlığın başına gelen ‘musibet’ olarak nitelendirilen bu tabiat olaylarını önlemek her ne kadar elimizde olmasa da gerekli önlem ve tedbirleri alarak doğal afetlerden korunmak mümkündür. Önlemimizi sıkı tuttuktan sonra ise  en kuvvetli silahımız elbette dualardır.

Hz. Peygamber (SAV), bela ve musibetlerden korunmak için öncelikle sadaka verilmesini uygun görmüştür. Farklı olarak bu biçim afelerden korunmak için kimi dualar etmiştir. İşte afetlerden korunmak için okunacak dualar…

Afetlerden korunmak için okunacak dualar

İbni Abbas (r.a) rivayetine nazaran, Peygamber Efendimiz (SAV)’in kendisine “Ya Resulallah başım dertten kurtulmuyor. Afet ve musibetlerden korkuyorum.” denildiğinde sabahları şu duayı okumasını tavsiye etmişti: ”Bismillahi ala nefsi ve ehli ve mali.”

 

Anlamı: ”Allah’ın ismiyle, kendimi, ailemi ve malımı Allah’a havale ediyor. O’nun ulu himayesine bırakıyorum.”


Peygamber Efendimiz (SAV)’in kaza ve beladan korunmak için tavsiye ettiği dua:

“Bir kimse her gün sabah akşam şu duayı üç defa okursa, ona keza bela gelmez.” (Ebu Davud) “Bismillahi hayril Esmâi. Bismillahillezî lâ yedurru ma’a’smihi şey’ün fil ardı velâ fissemâi ve hüves Sem’îul Alîm.”

 

Manası: “O Allah’ın ismiyle (akşamladım) ki, O’nun ismiyle birlikte ne yerde, ne de gökte hiç birşey zarar veremez. O ki hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

Sel, zelzele ve kasırga üzere doğal felaketlere karşı okunabilir tavsiye dua:

“Allahümmâğfezni min beyni yedeyye ve min halfi ve an yemini ve an şimâlî ve min fevkî ve eûzü biazametike en uğtâle tahtî.”

Anlamı:Allah’ım! Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan, gökten ve yerden gelebilecek bütün felaketlerden beni koru”


Afetlerden ve tüm belalardan korunmak için okunan öteki bir dua şu biçimdedir:

Arapçası:

اَللّٰهُمَّ إني أعُوذُ بِكَ مِنَ الهَدْمِ، وأعُوذُ بِكَ مِنَ التَّرَدِّي، وأعُوذُ بِكَ مِنَ الغَرَقِ وَالحَرَقِ وَالهَرَمِ، وَأعُوذُ بِكَ أنْ يَتَخَبَّطَنِي الشَّيْطانُ عِنْدَ الْمَوْتِ، وأعُوذُ بِكَ أنْ أمُوتَ فِي سَبِيلِكَ مُدْبِراً، وأعُوذُ بِكَ أنْ أمُوتَ لَدِيغاً ” (وَالغَمّاً)

Anlamı:

“Allah’ım binâ yıkıntısından, uçuruma düşmekten sana sığınırım. Allah’ım boğulmaktan, yangından ve (aşırı) yaşlılıktan sana sığınırım. Mevt sırasında şeytanın beni çarpmasından sana sığınırım. Senin yolundan ayrılarak ölmekten sana sığınırım. Zehirlenip ölmekten sana sığınırım. (Üzüntü içinde ölmekten Sana sığınırım.)” (Ebû Dâvud, Müsned., II, 92, nr. 1552)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu